Çatlak Zemin’de Yeni Başlık: Şipşak

Evrim Kepenek Şubat 2018 Türkçe
Facebook Twitter Google

Toplumsal Cinsiyet Odaklı içerikler üreten web sayfalarını, basılı ve online dergileri, haber ajanslarını ve televizyonu merak ettik. Bu mecralar nasıl ortaya çıkmıştı? Kimler çalışıyordu? Sizin de merak ettiğinizi düşündük ve kütüphanemizde her hafta onlardan birine yer vermeye başladık.

İlk konuğumuz, 2016’da kurulan Çatlak Zemin.

Çatlak Zemin Yeni Yazılarınızı Bekliyor

Feminist kadınların takip ettiği mecralar arasında. Çatlak Zemin’in, “Feminist pencere”, “Patriyarkada bu hafta”, “Femihat” gibi başlıkları, toplumsal cinsiyet odaklı habercilik üzerine yayın yapan birçok siteye göre farklılık gösteriyor.

Tarihimizden bölümünde ise, özellikle Türkiye’deki feminist hareketin tarihsel yolculuğuna tanık oluyorsunuz.  Çatlak Zemin, gönüllü bir emekle kadınlardan oluşan bir grupça hazırlanıyor. Grubun temel motivasyonlarından biri, “Kadınlar için feminist bir tartışma zemini yaratmak”.

“Feminizmin size dert ettirdiği her konuda yazdıklarınızı bize gönderebilirsiniz” diyen Çatlak Zemin ekibinden Özlem Kaya ile söyleştik.

Çatlak Zemin adı nereden geliyor?

Feminist bir zemin kurmak hedefiyle yola çıktık. Ancak bu zeminin çatlakları olduğunun da farkındaydık. Yıllardan beri devam eden feminist mücadele elbette belli kırılmalara, çatlaklara sebep oldu. Bu çatlaklar yokmuş gibi devam etmeden, farklı feminizmlerimizin, feminist duruşlarımızın farkında olarak, çatlakları tanıyarak ama yine de bir zemin kurma isteğimize referansla adımıza Çatlak Zemin dedik.

Feminist politikanın zeminini internet sitesi üzerinden kuracağız demek değil bu tabii ki. Politikanın zemininin kurulmasına bir destek verme çabası. Tek tek hepimiz zaten çoğunlukla birlikte, bazen ayrı ayrı farklı platformlarda aktif olarak feminist politika yapmaya devam ediyoruz. Feministlerin ‘çatlak’lığına da bir referans diye düşünülebilir ayrıca ismimiz.

Peki Çatlak Zemin ne zaman kuruldu ve kimler kurdu?

Feminist örgütlenmelerin dağıldığı, basılı yayınlarının kapanmaya başladığı bir dönemde, uzun zamandır feminist hareket içinde mücadele veren ve bu mücadeleyi ısrarla sürdürmeye çalışan bir grup kadın olarak 2016 yılında kurduk Çatlak Zemin’i.

Yola çıkarken nasıl bir motivasyonunuz vardı?

Temel motivasyonumuz kadınlar için feminist bir tartışma zemini yaratmaktı. Dediğim gibi, feministlerin bir araya geldiği zeminlerin azalmaya başladığı dönemde feministler arası bağımızı yeniden kurmak, bunu yazarak, tartışarak da yapmak istedik.

Aynı zamanda politika yapmayı önemseyen kadınlar olarak gündeme dair feminist sözümüzü paylaşabileceğimiz bir mecraya da ihtiyacımız vardı.

Feminist politika üzerine düşünmeyi, feminist tartışmaları derinleştirmeyi, çeşitlendirmeyi, mümkün olduğunca farklı kadınlara açmayı, farklılıklarımız üzerinden tartışmayı hedefledik. Dünyanın diğer yerlerinde feministlerin verdiği mücadeleleri ve yaptıkları tartışmaları izliyorduk; onları da Çatlak Zemin’e çevirilerle taşıdık.

Sitedeki başlıkları biraz daha detaylandırır mısınız?

Siteyi ilk açtığımızda feminist tartışmalara yer verdiğimiz Feminist Pencere; kültür-sanat alanındaki yazıların ağırlıkta olduğu Kültür-Fizik; daha öznel deneyimler üzerinden derdini anlatan yazılarla Halet-i Ruhiye; kadınların, feminizmin tarihindeki önemli kişi ve olaylarla hazırladığımız Tarihimizden; ‘’aman feminist arkadaşlarım ne der’’ diye endişelenmeden kadınların içini döktüğü mektuplara cevap veren Femihat temel bölümlerimizdi. Patriyarkanın kadınlara ve LGBTİ+’lere hayatı dar ettiği olayları listeleme fikri çıktı bir süre sonra. Patriyarkada Bu Hafta’da basına yansıyan haberleri derlemeye başladık.

Şipşak ise en yeni bölümümüz. Biraz kendimize de yazma cesareti vermek açısından oluştu bu bölüm aslında. Uzun uzun yazmaya üşendiğimiz konuları, izlediğimiz filmleri, dizileri, okuduğumuz kitapları buradan paylaşalım feministlerle dedik.

En son olarak tabii AKP Karnesi var. AKP’nin iktidara geldiği günden itibaren kadınlarla ilgili veya toplumsal cinsiyet alanında ürettiği siyaset ve söyleme dair elimizden geldiğince kapsamlı bir zaman çizelgesi oluşturduk. Şu sıra karneyi güncelliyoruz. 2018 yılını da ekledikten sonra bu çalışmayı şimdilik durdurmak niyetindeyiz.

Çalışma sisteminize dair biraz anlatır mısınız?

20 kadar kadın, tamamen gönüllü, belli sorumlulukları mümkün olduğunca dönüşümlü alarak aramızda paylaşarak çalışıyoruz.

Sosyal medya takibi, gelen yazıların okunması, patriyarkada bu hafta gibi sürekli bölümlerin haber takibi ve hazırlanması gibi. Çatlak Zemin’e ekip dışından yazı gönderen çok kadın oluyor.

Bu yazılara mümkün olduğunca çok kadın bakarak Çatlak Zemin’e uygunluğuna karar vermeye çalışıyoruz. Yazıların anti-feminist olmaması ilk kural tabii ki, feminist politikayı ve kadınları güçlendirmeyi dert edinmesi de aradığımız kriterlerden.

Gönüllü bir emek zor olmuyor mu?

Zorlukları var tabii, neredeyse hepimiz tam zamanlı olarak çalışıyoruz. Sorumlulukları elimizden geldiğince eşit paylaşmaya çalışsak da zaman zaman birilerimizin üzerine daha fazla sorumluluk kaldığı oluyordur. Ancak, biz profesyonel bir mecra olmayı tartışmadık dahi. Her ne kadar Çatlak Zemin bir politik örgüt olmasa da feminizmi güçlendirme hedefiyle hareket eden bir platform ve burada bir araya gelen kadınların ortaklıklarından bir tanesi de böylesi bir politik duruşu ve misyonu bağımsız, gönüllü ve feminist ilkelere uygun bir işleyişle yapmanın önemine inanmaları, inanmamız.

Kolektif çalışmak nasıl bir etki ediyor?

Bir önceki soruna referansla, gönüllü emeğin bir yük olmamasına sebep oluyor en başta. İçeriklerin daha derinlikli olmasına katkı sağlıyor. Dışardan gelen yazılara okuyabilen herkes yorum yaparak geliştirilmesi için önerilerde bulunabiliyor, ya da kendi kolektif çalışmamızla çıkardığımız AKP Karnesi gibi içerikler daha doyurucu oluyor diye düşünüyorum. Ve bizi mutlu ediyor, sadece Çatlak Zemin sitesini ayakta tutup, ona içerik üretme hedefiyle yan yana duran kadınlar olmaktan öte aralarında bir dayanışma ilişkisi olan, birbirini güçlendiren, destekleyen, birlikte politika yapan kadınlarız bu sayede.

Kadın yazımında çatlak zeminin önemli bir katkısı var bence, siz ne düşünüyorsunuz?

Çok teşekkürler. Bu katkıyı devam ettirmeye çalışacağız biz elimizden geldiğince. Zemini geniş tutan başka platformlar ve siteler de var; bu katkı o anlamda da kolektif bir katkı.

Alternatif bir medya kanalı diyebilir miyiz sizin için?

Feminizmin size dert ettirdiği her konuda yazdıklarınızı bize gönderebilirsiniz Tabii pek çok alternatif medya kanalının içerik ve tartışmalarına da alternatif aslında. Ancak genel Türkiye ve dünya gündemini bire bir takip etme ya da halkı/kadınları haberdar etme gibi bir hedefimiz yok. Biz kendi gündemimizin peşindeyiz daha çok.

Son olarak bizim aklımıza gelmeyen sizin eklemek istedikleriniz nelerdir?

Çatlak Zemin’in dışarıdan yazılara açık olduğunu hatırlatarak bitirelim. Feminizmin size dert ettirdiği her konuda yazdıklarınızı bize gönderebilirsiniz. Çok teşekkürler sana da bu söyleşi için.

Haftaya: Reçel Blog: Müslüman Kadınlar Ne Anlatıyor?