Yayıncılar İçin Cinsiyet Eşitliği Rehberi

Evrim Kepenek Aralık 2019 İngilizce
Facebook Twitter Google

bianet.org Evrim Kepenek

Avrupa Yayıncılar Birliği (European Broadcasting Union) “Kamusal Yayın Kuruluşları İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi” raporunu yayınladı. raporu Türkçe’ye bianet’ten Ege Öztokat, çevirdi.

Rapor, yayın kuruluşlarındaki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekerek eşitlik için çalışılması gereken alanlara dikkat çekiyor.

Kadınlar dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturduğu halde pek çok sektörde eşit katılıma, eşit ücrete, eşit imkanlara sahip değil. Rapora göre kamusal yayın kuruluşlarında işgücünde kadınların oranı yüzde 44, ancak yüksek pozisyonlarda ve yönetici pozisyonlarındaki kadınların oranı yüzde 25’ten daha az. Aynı zamanda Uluslararası Yayıncılık Kongresi’ndeki 50 bin katılımcının yalnızca yüzde 15’i kadındı. Medya sektörünün özellikle teknoloji ve dağıtım alanlarında kadınların katılımı çok seyrek.

Eşitlikçi olmayan yayıncılar, eşitlikçi olmayan değerler iletiyor

Rapor yayın kuruluşlarının hem işveren olarak çalışanlarına hem de bilgilendirdiği ve üzerinde yüksek etkiye sahip olduğu topluma karşı sorumluluğunu vurguluyor. Fransa’nın görsel işitsel medya arşivini tarayan Mart 2019 tarihli bir araştırmaya göre, Fransa medyasında ekranda kadınların konuşma süresinin ortalaması yaklaşık yüzde 30. Kadın sporcular dünya çapında spor etkinliklerinin katılımcılarının yüzde 40’ını, ancak spor haberlerinin yüzde 4’ünü oluşturuyor. Avrupa Yayıncılar Birliği sadece kaç kadının programlara dahil edildiğinin değil, kadınların nasıl temsil edildiğinin de önemli olduğunu hatırlatıyor. Çünkü medyada sürdürülen stereotipler ve yanlılık doğrudan toplumu etkiliyor. Eşitlikçi olmayan yayıncılar, eşitlikçi olmayan değerler iletiyor.

Yayıncılar Kendi Verilerini İncelemeli

Avrupa Yayıncılar Birliği herhangi bir sektörde cinsiyet eşitliğini sağlamak için tek bir formül olamayacağı için, yayıncıların kendi verilerini cinsiyet eşitsizliği odağıyla incelemelerini talep ediyor. Rapora göre çözüm üretmek için işgücü hakkında nicel ve nitel bulgulara odaklanarak sistematik, yapısal ve kültürel sorunlar saptanmalı ve bunlar hakkında şirket politikaları geliştirilmeli.

Örneğin CBC/Radio-Canada kuruluşu internet sitesinde şeffaflık için yönetimde ve işgücündeki kadınların yüzdelik oranlarını paylaşıyor. Fransa devlet kuruluşu CSA’ya bağlı France Télévisions ise 2004’ten beri cinsiyet eşitliği endeksini uyguluyor. Endekste şu kriterlere göre değerlendirme yapılıyor: kadınların ve erkeklerin maaşlarındaki ücret farkı, kadınların ve erkeklerin aldığı zamlar arasındaki farklar, verilen terfilerdeki tutarsızlıklar, doğum izni sonrası maaşlar, kadınların en yüksek maaş alan on pozisyon içindeki oranı. Rapor kadın çalışanların isimsiz katılabileceği anketlerin şirketlere veri ve çözüm önerileri sunmak için temel bir kaynak olduğu hatırlatılıyor.

Cinsiyetsiz İş İlanları

Yaygın ataerkil uygulamalar ve cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele için basit kuralların ya da uygulamaların yeteli olmadığına dikkat çeken rapor şirkette ve toplumdaki kültürün eşitlik etrafında yapılanmasının çözüm için bir başlangıç olacağını öneriyor. Erkeklerin çoğu kariyerlerinin erken aşamalarında işleri hakkında geribildirim almaya başladığı için bir pozisyon için tamamen uygun olmadıkları halde iş başvurusu yapma davranışı erkekler arasında yaygın. Bu nedenle kadınları başvuru yapmaya teşvik edecek işe alım ve teşvik uygulamaları önem kazanıyor.

Yazılım şirketi Textio’nun milyonlarca iş ilanı üzerinde yürüttüğü araştırmaya göre ilanlarda örtük dille cinsiyet yanlılığı ifade ediliyor, toplumsal erkeklik stereotiplerine karşılık gelen “rekabetçi”, “lider” gibi sözcükler kullanılıyor. İşe alımda örtük ayrımcılığın önüne geçmek için şirketlerin bu dili gözden geçirmesi gerekiyor. Örneğin İsveç’ten Swedish Radio işe alım ilanlarında başvuranlardan beklentileri en önemli temel özelliklere indirgeyerek metinlerde şirket değerlerine odaklanıyor ve metinde cinsiyetsiz dil kullanıyor.

Taciz Şirketin Sorumluluğu

Rapor cinsiyet eşitliği için çalışmanın bir dizi uygulama değil, bir paradigma değişikliği olduğunu söylüyor. Şirketlerin ayrımcılık, cinsel taciz, psikolojik taciz ve cinsiyetçiliği açık olarak tanımlayarak onlara karşı önlem alması gerekiyor. Rapor işyerinde tacizin şirketin sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle taciz vakalarında olayların şirket politikalarında açıkça tanımlanan yöntemlerle araştırılması ve sorumluların şirket politikalarına uygun şekilde cezalandırılması gerekiyor.

Dünya çapında çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu Catalyst’e göre cinsiyet yanlılığının farkında olan, işyerinde ve toplumda cinsiyet eşitsizliği konusunda bilinçlendirilen erkeklerin cinsiyet eşitliğini destekleme ihtimali yükseliyor. Bu nedenle rapor erkekleri cinsiyet eşitsizliği hakkında düşünmeye teşvik etmeyi, onları bilinçlendirerek daha dengeli toplumsal alanlar oluşturma çabalarına katılmalarını sağlamayı öneriyor. Şirket politikaları atölyelerle, eğitimlerle, kampanyalarla desteklendiğinde şirket kültüründe cinsiyet eşitliğine yaklaşma ihtimali artıyor.