“Suudi Arabistan’da Mahpus Kadınlara İşkenceye Son Verilsin”

Laura Messner
Facebook Twitter Google

Uluslarası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 20 Kasım 2018 Salı günü yaptığı iki ayrı açıklamada, Suudi Arabistan’da, tutuklu kadın hakları aktivistlerine işkence ve tecavüz edildiğini vurguladı.

Açıklamada, siyasi tutukluların, IŞİD ve El Kaide üyelerinin de bulunduğu mahpusların tutuklu olduğu Dhabhan Cezaevi’nde kadın hakları aktivisti üç mahpus kadının, sorgulama sırasında kırbaçlandıklarını, elektroşoka maruz kaldıklarını, tecavüze ve tacize uğradıkları ifade ediliyor.

“Mahpuslar ayakta durmakta zorlanıyor”

Yine açıklamada, 2018 Mayıs ayından beri herhangi bir suçlama olmadan göz altında bulunan aktivistlerin de aralarında bulunduğu mahpuslar, işkence nedeniyle sağlık sorunları yaşadıklarını, yürümekte ve ayakta durmakta zorlandıklarını belirtiliyor. Aktivistler, maske takan görevliler tarafından sorgu esnasında cinsel tacize uğradıklarını, zorla sarılmaya ve öpülmeye maruz kaldıklarını ve aralarından en az birinin birçok kez intihar girişiminde bulunduğunun ifade ediliyor.

Maalouf: Kadın hakları aktivistlerine şiddet uygulanıyor

Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf, kadın aktivistlerin ifade özgürlüklerini barışçıl bir şekilde kullandıklarına dikkat çekerek şunları söylüyor:

“Cemal Kaşıkçı’nın acımasızca öldürülmesinden sadece birkaç hafta sonra işkence, cinsel taciz ve diğer kötü muamele biçimlerine yönelik bu insan dışı bildirimler, eğer doğrulanırsa, Suudi yetkililerin işlediği korkunç insan hakları ihlallerini daha da açığa çıkar.  Suudi otoriteler, barışçıl bir şekilde ifade özgürlüklerini kullanan kadın hakları aktivistlerin özgürlüğünü yasadışı bir şekilde ellerinden almakla kalmadı, onlara şiddet de uyguluyorlar.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu direktörü Michael Page de temel haklarını kullanan kadınlara işkence uygulayan her hükümetin sert tepkiyle karşılanmasını gerektiğini ifade ediyor.

Suudi Arabistan: İşkence Yok

Suudi yetkililer açıklamalar sonrası hapishanelerde “işkence uygulanmadığını, işkencenin desteklenmediğini ve izin verilmediğini” iddia etti.

"Suudi Arabistan'da Mahpus Kadınlara İşkenceye Son Verilsin" - Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Kütüphanesi

Karikatürcü Carlos Latuff’un #women2drive (Kadınlar Direksiyon Başına) Hareketi için çizdiği karikatür

Tutuklu mahpuslar arasında ilk kadın sürücü al-Fassi de var

Tutuklu kadın hakları aktivistleri arasında, Suudi Arabistan’ın kadınların araba kullanma yasağını kaldırması için kampanya başlatan aktivistlerdenLoujain Al-Hathloul, Suudi Arabistan’da feminist hareketlerde rol almış Aziza Al-Yousef, kadın tarihi profesörü ve Suudi Arabistan’da ehliyet verilen ilk kadın sürücü Dr. Hatoon al-Fassi ve birçok kadın avukat ve entelektüel bulunuyor.

al-Fassi ayrıca tutukluluğu sırasında 17 Kasım 2018’de Orta Doğu Çalışmaları Derneği tarafından Akademik Özgürlük Ödülü verilmişti. Tutuklu bulunmayan birçok başka kadın aktivist ise yurt dışına çıkış yasağı altında.

Suudi gazeteciler kadın aktivistleri “vatan haini” olarak suçluyor

Aktivistler, avukat tarafından temsil edilmeyi ve hukuki yargı sürecinin başlamasını bekliyorlar. Prens Muhammed bin Salman, aktivistlerin ülkenin güvenliğini tehdit ettiklerini ve ülkenin düşmanlarına yardım ettiklerini iddia ediyor. Suudi gazeteler kadın aktivistleri “vatan haini” olmakla suçluyor ve aktivistlerin yargılanması durumunda teröristlerin de yargılandığı Özel Suçlar Mahkemesi tarafından 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği öngörülüyor.

Mahpus aktivistler, Dhahban Cezaevi’ndeki görevlilerin kendilerini işkenceleri ve hapishane işleyişini ailelerine anlatmamaları için tehdit ettiğini söylüyor; bazılarının aylarca kimseyle görüştürülmeden hücre hapsinde bulunduklarını belirtiyor.

Kral Selman bin Abdülaziz ve oğlu Veliaht Prens Muhammed bin Salman, geçen yıl başlattıkları modernleşme çalışmaları ve kadınlara ehliyet hakkı verme yönündeki çalışmaları için övülüyordu.

Ne olmuştu?

24 Haziran 2018’de kadınların ehliyet alabilmesi yasallaşana kadar, Suudi Arabistan kadınların motorlu taşıt kullanma hakkına sahip olmadığı tek ülkeydi. Kadınlar Direksiyon Başına Hareketi (Women to Drive) bünyesinde, Riyad’da 1990 yılında kadınların araba kullanma hakkı için protesto ederek araba kullanan birçok kadın tutuklanmıştı. Arap Baharı’nın etkisiyle 2011’de en az yetmiş kadın protesto amaçlı araba sürdü. Sürücülerden biri Shaima Jastania, on kırbaç cezasına çarptırıldı ancak hüküm sonradan kaldırıldı. Uluslarası Af Örgütü 23 Ağustos 2018’de yaptığı açıklamada Kadınlar Direksiyon Başına Hareketi’nden on iki kadın aktivistin tutuklu olduğunu duyurdu.

* Bu haberi www.amnesty.org ve https://www.hrw.org adreslerinden derledik.

** İlk kare: Loujain al-Hathloul (en sağda), Vanity Fair dergisinin Ekim 2016 sayısı için Meghan Markle ve İrlanda eski başbakanı Mary Robinson’la aynı fotoğrafta poz vermişti.

*** İkinci kare: Suudi Arabistan’ın kadınların sürüş yasağını kaldırmasını desteklemek için düzenlenen bir organizasyondaki sürüş simulatöründen. Sam Tarling, The Telegraph.

  • Etiketler