Muhafazakâr kadınlar: Kadına şiddet sorunu ideolojiler üstü

Evrim Kepenek
Facebook Twitter Google

“Sözleşme’nin maddeleri kadını erkekle eşit kılıyor. Ancak, Sözleşme o kadar yanlış bir noktadan tartışılıyor ve bu tartışmalar o kadar çok bağlamından uzaklaştı, hakaret boyuna vardı ki, bu nedenle açıklama yapmak istedik. İstanbul Sözleşmesi’nden taraf olduğumuzu söylemek istedik….”

Aile ve Sosyal Araştırmalar Platformu’ndan (ASAP) Ayla Kerimoğlu, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin platformun yaptığı açıklamayı böyle özetliyor.

ASAP, dün (6 Ağustos 2020 Perşembe) yayınladığı açıklama ile İstanbul Sözleşmesi hakkındaki görüşlerini açıkladı ve Sözleşme’ye “sahip çıkılması gerekir” diyerek imza kampanyasına çağırdı.

ASAP, AKP kurucularından gazeteci Ayşe Böhürler, 1993 yılında muhafazakâr kadınlarca kurulan Hazar Derneği’nin kurucusu ve başkanı Ayla Kerimoğlu ve Prof. Dr. Emel Topçu gibi muhafazakâr çevrelerden kadınlardan oluşuyor.

Bu nedenle de Sözleşme’ye dair açıklamaları tıpkı KADEM’in açıklaması gibi kamuoyunca şaşkınlıkla karşılandı, bir o kadar da destek gördü.

“Sözleşme kadını ve çocuğu koruyor”

Kerimoğlu da bu bilgiyi doğruluyor ve şöyle diyor:

“Sözleşme, Doğu-Batı medeniyetler çatışmasına sıkıştırılmamalı, daha çok anlatılmalı. Evet bazı kesimlerin Sözleşme’yi bilmemekten kaynaklı korkuları olabilir. O kesimleri de anlayıp onlara Sözleşme’nin aileyi yıkmadığını anlatılmalıyız. Bu konuda kemikleşmiş negatif düşünceleri olanlar için ise Sözleşme’nin tüm yönlerini anlattıktan sonra ikna olmuyorlarsa yapacak bir şey yok demektir.

“Sözleşme’nin tartışılmasının geldiği nokta da çok vahim. Hakaretler ve ayrıştırmaları çok doğu bulmuyoruz. Bizleri kadına şiddetin, çocuk istismarının tüm ideolojilerden azade bir noktada olduğunu düşünüyoruz. Kadın, çocuk meselesi tüm ideolojilerin üstündedir. Konuya öyle bakıyoruz.

“Belirli çevrelerin birtakım endişeleri oluyor, onlara bir de ‘Sözleşme’ye bir de böyle bakın demek istedik’. Metnin amacı ne? Bunun iyi anlaşılması gerekiyor.

‘Metin Bakanlara da gönderiliyor’

“Sözleşme’den korkuluyor, Sözleşme tam olarak bilinmiyor. Biz kendi görüşümüzü sunarak bu karşı çıkan çevrenin de farklı gözle bakabileceğini düşündük. Umuyoruz ki çabamız kadın ve çocuğun korunmasına hizmet eder.

“İslam alemi olarak doğruyu güzeli nerede görüyorsak almalıyız. Güzel doğru bir şey varsa almalıyız. Onu ‘batılı’ diye ötelememeliyiz. Kaldı ki Sözleşme, Avrupalı değil.

“Yazdığımız metni, Mecliste’ki bakanlara da göndereceğiz. Onların karar verici noktada olduğunu düşünürsek, Sözleşme’nin anlatımında bir katkımız olsun istedik..”

ASAP’ın kurucular kurulunda Ayla Kerimoğlu, Ayşe Bostancı, Ayşe Güney, Gülenay Pınarbaşı, Hatice Gökçe, Hatice Balin, Henim Demirhan, Sevinç Sanisoğlu, Serpil Balat, Vildan Bayraktar, Yasemin Çoban bulunuyor.

ASAP’ın açıklamasında neler var?

ASAP’ın açıklamasında“ tarafından hazırlanan bildiride İstanbul Sözleşmesi için “Her metin gibi mükemmel değildir. Ancak daha iyisi olana kadar bu sözleşmeye sahip çıkılması gerekir” deniyor. 

“Kadınların teminatı”

Açıklama şöyle:

“Son günlerde İstanbul Sözleşmesi üzerinde gerçekleşen tartışmalar amacını hayli aşmış durumda. Sözleşme, ne bütün kötülüklerin anasıdır, ne de tek başına şiddet sorununu çözebilecek kabiliyettedir.

“Ancak kadınlara yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım, bir “dur” çağrısıdır, bir kararlılık göstergesidir. Her metin gibi mükemmel değildir. Ancak daha iyisi olana kadar bu sözleşmeye sahip çıkılması gerekir. Bugüne kadar öldürülmüş binlerce kadına bir vefa, şiddet gören kadınlara uluslararası hukuk açısından bir teminattır.

“Biz, Aile ve Sosyal Araştırmalar Platformu olarak kadını aileden bağımsız ya da ailenin karşıtı değil bilakis kadın ve erkekten müteşekkil evlilik birlikteliğinin temel unsuru olarak kabul ediyoruz. Ancak şiddetin olmadığı ailelerin sağlıklı bir toplumu inşa edeceğine inanıyor ve şiddetin her çeşidini reddediyoruz.

“Kadına yönelik şiddetin aileyi, çocuğu ve toplumu da olumsuz etkilediğini düşünüyoruz.”

Platform, ayrıca  “İstanbul Sözleşmesi Nedir, Ne Değildir” başlıklı bir de çalışma hazırladı. Ayrıca ASAP’tan kadınlar herkesi İstanbul Sözleşmesi’ne destek kampanyasına çağırıyor. Sosyal medya hesaplarından paylaştıkları imza metindeki kadınlar Adalet Bakanlığı’na ve Aile Çalışma Bakanlığı’na da iletiyor. 

ASAP hakkında

ASAP birey aile ve toplum arasındaki tüm etkileşimlere, evrensel insani hakikatler penceresinden bakmak suretiyle fikir üreten sivil bir platformdur.

Tarafgir söylemlerden uzak durmayı hedefler, hakikati anlatmayı önceler. Kurucuları arasında gazeteci Ayşe Böhürler, 1993 yılında muhafazakâr kadınlarca kurulan Hazar Derneği’nin kurucusu ve başkanı Ayla Kerimoğlu ve Prof. Dr. Emel Topçu gibi gibi kadınlar buunuyor.