CHP’li Gülizar Biçer-Karaca: Devlet Şiddete Uğrayan Kadına “Sineye Çek Evde Kal” Diyemez

Evrim Kepenek
Facebook Twitter Google

İnfaz Paketi ile şiddet uygulayan failler serbest bırakıldı, bir HSK düzenlemesi ile 6284 No’lu düzenleme askıya alındı, uygulanması “keyfiyete” bırakıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Avukat Gülizar Biçer – Karaca, koronavirüs bahanesi ile kadınların haklarının gasp edildiği görüşünde.

“Kadınların yaşamı ‘tek adam’ ağzından çıkacak sözlere, vaatlere, temennilere ve koltuk kariyeristlerine teslim edilemeyecek kadar değerli” diyen Biçer -Karaca, infaz yasasının ardından cezaevinden tedbir alınmadan salıverilen şiddet failleri nedeniyle kadınların risk altında bırakılmasının devletin uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerine aykırı olduğuna, 6284 saylı yasayı etkin uygulamayanların cezalandırılması gerekliliğine dikkat çekti.

Ayrıca, Biçer -Karaca, şiddet tedbirlerinin askıya alınmasını Meclis’e de taşıdı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sundu, CİMER üzerinden “kadınlara failler ile ilgili bilgilendirme yapılıp yapılmadığını sordu.

“Kadın örgütlerinin önerilerini dikkate alın”

Biçer-  Karaca, şöyle dedi:

“Devletin kurumları, ilgili Bakanlıklar ve kolluk kuvvetleri koordinasyonunun kritik önemine, 6284 sayılı yasayı etkin uygulama gerekliliğine rağmen İnfaz Yasası’nın geçmesinin hemen ardından otobüslere bindirilerek aceleyle evlerine gönderilen faillerin mağdur kadınlarla aynı ev ortamında bulunmasının ve olası kadın cinayetlerinin sorumlusu kim olacak? Bu süreçte kadınlara ulaşılması, şiddet mağduru kadınların bilgilendirilmesi, periyodik olarak destek ve denetleme mekanizmasının oluşturulması gerek.

“Bekleten, görmezden gelen, oluruna bırakan, faille mağduru baş başa bırakan, kolluğa ya da kamu yetkililerine başvuran şiddet mağduru kadınları caydıran, sığınma evlerine yönlendirmeyen ya da darp raporu yok diye almayan, şiddete uğrasan da git evinde otur diyen anlayış, pandemi ile mücadelenin yöntemleri olamaz.

“Sahada şiddet mağdurlarının yanında yer alan, hukuki mücadelelerine destek veren ve hala kısıtlı imkânlarına rağmen kendilerine ulaşabilen şiddet mağduru kadınlara destek olmaya devam eden kadın örgütlerinin uyarıları, talepleri ve kadın mücadelesinin deneyimleri böylesi dönemlerde krizin hasarsız atlatılması için Bakanlık nezdinde dikkate alınmalı, talepler gecikmeksizin karşılanmalıdır.”

‘Sığınma evlerine kabul için darp raporu şartı neden aranıyor?’

“İlk imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerinin yerine getirilmesini beklerken; önlem alınmadan tahliyelerle şiddete maruz bırakılan kadınlar açık hedef haline getirilmiştir. Tarafı olduğumuz Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin “Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin  (İstanbul Sözleşmesi) 56’ncı maddesinde taraf devletler açıkça uyarılmakta “Mağdurun kendisinin ve ailesinin tehlikede olabileceği durumlarda, failin kaçtığından, geçici veya sürekli olarak serbest bırakıldığından haberdar edilmesini sağlamak yükümlülüğü vardır” ifadeleri yer almaktadır.

“Pandemi ile mücadelede kadına yönelik şiddet vakalarında artış olduğu yönündeki tespit, rapor ve kadın örgütlerine ulaşan yüzlerce şiddet mağduru kadının yaşadığı kaygı, korku ve can güvenliği tehlikesi hat safhada iken İnfaz yasasının hemen ardından faillerin salıverilmesi kadınları açık hedef haline getirmiştir.”

“İnfaz yasası; şiddete ve istismara uğrama riski bulunan kadınlar ve çocukları ‘savunmasız, çaresiz, güvencesiz’ bırakıyorsa bunun sebebi tedbir alması gerektiği halde tedbir almadan failleri salıveren ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen devlettir. 3 Nisan 2020 tarihinde Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı KSGM sitesinde yer alan ‘Kadın Konukevlerinde Koronavirüse Karşı Ek Tedbirler Alındı’ açıklamasında can güvenliği tehdidi olan kadınlar dışında konukevlerine(sığnma evlerine) kabul yapılmadığı belirtilmiş.

‘Bir acil eylem planı açıklanmadı’

“Bu; Bakanlığın 6284 sayılı Kanun ve Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkındaki Yönetmeliği ihlali olarak yorumlanıyor. 6284 sayılı Kanun gereğince kanıt talep edilemez iken kadınlardan konukevlerine kabul için can güvenliği tehdidi olup olmadığının kanıtı olarak darp raporu talep edildiği bilgileri geliyor.

“Pandemi koşullarında hastaneye gitmekten çekinen, gidemeyen gittiğinde kolluk kuvvetinin eşlik etmediği şiddet mağduru kadın ne yapacak? Sığınma evi talebinde bulunamayacak, bulunsa geri çevrilecek, evinde şiddet döngüsüne mahkûm edilecek! Şiddeti sadece fiziksel şiddetle tanımlamamak gerektiği işin bir başka önemli boyutu… Bakanlık hala salgın süresince kadına yönelik şiddetle mücadele için bütünlüklü bir acil eylem planı açıklamadı, devletin kanun ve yönetmeliklerini ihlal etme yanlışından da dönmedi.”

“Toplumda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda oluşan hassasiyetin gözetilmesini isteyen ve bir kişi daha eksilmeyeceğiz diyen biz kadınlar olarak risklerin ortadan kaldırılmasını, hayatların feda edilmemesini talep ediyor, Bakanlık yetkililerini infaz yasasının ardından cezaevinden çıkan failler ile ilgili olarak izleme-denetleme etkin ağını kurmaya, acil eylem planı oluşturmaya, 6284’ün etkin uygulanmasına davet ediyoruz.”

Öneriler

Gülizar Biçer- Karaca’nın erkek şiddetine karşı önerileri

*Cezaevinden çıkan erkekler yeniden şiddet uyguladığında, kadınların şikâyetlerinin cezasızlıkla karşılaşması ya da ciddiye alınmamasının önü açılmış oluyor. Veri tutmak, şiddet mağdurları başvurularını önceliklendirmek, hastanelerde, karakollarda saatlerce bekletmemek, hakları içeren kamu spotlarını artırmak gerekiyor.

* Kadınlar evdeki şiddetten kaçıp sığınağa gitmek istediklerinde kadınlardan istenen darp raporu pandemi koşullarında kadınların hastaneye gitmekten korkup şiddet gördükleri eve geri dönmesine ya da hiç o şiddet mekanından çıkamamasına sebep oluyor. Pandemi koşullarında, kadın beyanı esas alınarak darp raporu istenmeksizin şiddete maruz bırakılan kadının sığınma evine yerleştirilmesi sağlanmalıdır.

*Sağlık hakkı gözetilerek, şiddet türlerinin hepsine karşı bilgilendirme yapılmalı, psiko-sosyal ve hukuki destek birimleri, acil kriz masaları oluşturulmalıdır.

* Alo 183 kadına yönelik şiddet özelinde Acil Yardım Hattı olarak yapılandırılmalı, etkin çalıştırılmalıdır.

* Kolluk kuvvetleri 6284 sayılı Kanunda tanımlanan görevlerini eksiksiz yerine getirmeli, getirmeyenler hakkında cezai işlem uygulanmalıdır. Şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılması için gerekli uzaklaştırma kararları kanıt talep etmeden alınmalı, alınanların takipçisi olunmalı ve sığınma evi talebinde bulunan kadınlar doğru yönlendirilmelidir.

*Kadınların yaşadığı şehir, milliyeti, darp raporu olup olmadığı sığınma evlerine kabul için şart olarak sunulamaz. Sığınmaevi olmayan şehirlerde veya yer olmadığı durumda sığınak yerine kullanılabilecek yerler, alanlar sağlanmalıdır.

* 6284 sayılı Kanunu uygulama kararlılığı gösterilmeli, evler şiddetin mekanları olmaktan kurtarılmalıdır.