Toplumsal Cinsiyet ve Medya

Bedirhan Ödemiş 2018 Türkçe, İngilizce
Facebook Twitter Google

Bedirhan Ödemiş

Toplumsal cinsiyet bilinçli bir kimlik olmamasına rağmen, çevreden gelen mesaj ve anlam yapılarına ilişkin olarak sürekli oluşturuluyor. İnsanlar televizyon izleme ya da gazete ve dergi okumaya yaşamlarında önemli bir zaman ayırıyorlar. Özellikle televizyon geniş kesimlerin en önemli eğlence ve bilgilenme aracıdır. Bu nedenle medya onların yaşamlarında önemli bir role sahiptir. Medya ekonomik, siyasal ve sosyal dinamikleri değiştirebilecek ciddi bir güce sahiptir. Medya toplumdaki güç ilişkilerini yansıtmanın yanında bu ilişkileri üretir, değiştirir ve yeniden kurar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ürünlerin çeşitlenmesi ve uygun fiyatlarda sunulması tüketimi arttırmış bu da üretici kesimde rekabete yol açmıştır. Bu durumun sonucu olarak günümüzde üreticilerin reklama ayırdıkları bütçe artmıştır. Reklam sektörünün gelişimini destekleyen tüm bu nedenler yazılı, görsel, işitsel medya yoluyla reklamların hayatımıza girmesini sağlamıştır. Giderek daha da çeşitlene reklamlarda kullanılan unsurlardan bir tanesi de toplumsal cinsiyettir. Cinselliğin reklamlarda kullanımı ve üreticiye sağladığı fayda neticesinde kadın, erkek ve reklam ayrılmaz bir bütün olmuştur. Bu konuda birkaç örnek verecek olursak; reklamlarda temizlik ürünlerini kullananlar genellikle kadınlardır. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir, genellikle ev işlerde sorumlu olan kadınlar alışverişten de sorumlu görülür. Böylece medyada kadınların erkeklere oranla üretici olarak ev işleri dışında ücretli işlerde çalıştığı görülmüyor. Bu durum kadınların tüketici kimliğini daha da pekiştiriyor. Reklamlarda bu ürünleri kullananların kadın olması kadın bedeninin sergilenmesine yol açıyor. Örneğin şampuan ve sabun reklamlarında ürünün tanıtımından daha fazla kadınların bedenlerinin sergilenmesine zaman ayrılıyor. Bu durum kadın bedenini erkek bakışına sunarken, kadınlara da ideal kadının nasıl olması gerektiğini aşılıyor. Bu tarz reklamlar kadını hem tüketici hem tüketilen olarak göstererek toplumun kadın algısını biçimlendiriyor. Medyada kadınlar genel olarak basmakalıp iki tipleme içerisinde yer alıyor: ya ” fettan ve kötü kadın ya da toplumun atfettiği rollerine uygun olarak anne ve iyi eş olarak kadın “. Kadınların çalışma yaşamına dahil olmaları da kadınlara uygun iş tanımlamaları temelinde sunulmakta, bu tanımlamaların dışına çıkan kadınlar marjinalleştirilmekte.